Güven Erkaya'ya "haklı" tepkim gammazlanıyor!

28 Şubat soruşturması başladıktan sonra davaya müşteki/mağdur olarak "müdahil" olma talebiyle ilgili savcılara verdiğim 08.06.2012 tarihli ilk dilekçemin EK-10'unda, "Kocatepe Muhribi'nin batırılmasında Güven Erkaya'nın rolü"nü anlatmış ve Genelkurmay'a gammazlanmama yol açan Erkaya tepkisinde ne kadar haklı olduğumu açıklamıştım. Aşağıda EK-10'u aynen veriyorum:

EK-10 KOCATEPE'NİN BATIRILMASINDA GÜVEN ERKAYA'NIN ROLÜ

Güven ERKAYA hakkındaki Ahmet Necip BOYNUEĞRİ'nin ileri sürdüğü iddialar doğru muydu?Aslında "Kocatepe" felaketi daha 1987 yılında bizzat üst düzey Denizci Komutanlar tarafından tartışmaya açılmıştı. 07.06.1987 tarihli Milliyet'in "Tatil Sohbeti" köşesinde E.Dz.K.K. Kemal Kayacan, Kocatepe hadisesinin perde arkasını ilk kez açıklamış ve Hava Kuvvetleri'ni sorumlu göstermişti. 14.06.1987 tarihli Milliyet'de ise, sorumlu gösterilen eski komutanlar E.Hv.Korg. Hulusi Kaymaklı ile E.Hv.Korg. Faruk Koralp, Deniz Kuvvetleri'ni sorumlu tuttular. Dönemin Hv.K.K. Org.Cemil Çuha, konuyu bildiği halde Genelkurmay'dan izin gerekçesiyle konuşmadı. Konu yasal olarak kapandığı için olayda adı geçen dönemin Dz.K. Harekât Başkanı E.Kora. Nejat Serim de açıklamalar yaptı.

1974 Kıbrıs Harekâtı'nı sevk ve idare eden Adana'daki Müşterek Harekât Merkezi'nin Hava Kuvvetleri sorumlusu olan dönemin Diyarbakır 2. Taktik hava Kuvvetleri Komutanı E.Hv.Korg. Hulusi Kaymaklı, ısrarlı ikazlarına rağmen Merkez'de görevli Denizci Albayın o noktada Türk gemileri olmadığını ifade ettiğini söylüyor. Ancak 3 gemimizin belirtilen harekât hattının güneyine geçtiklerini kabul eden Dz.K.K. Kemal Kayacan ile yaptığı telefon görüşmesini, Hv.K.K. Emin Alpkaya'nın kaydettiğini belirtiyor. Göreve giden uçaklarla görüşmenin mümkün olmadığını, ancak verilen görev bitirince uçakların üslerine döndüklerini söylüyor. Kaymaklı ile Röportaj, o dönem Genel Müdürü olduğu Türk Hava Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Genel Merkezi'nde yapılıyor.

Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Ankara Hava Kuvvetleri'nde hava harekâtını yöneten E.Hv.Korg. Faruk Koralp, ikazlar dikkate alınarak taarruz emrinin Emin Alpkaya tarafından verildiğini, dönemin Dz.K. Harekât Başkanı Tüma. Nejat Serim tarafından deniz kuvvetlerinin kısıtları belirtilmesi üzerine Hava Kuvvetleri'nin tek başına taarruz ettiğini söylüyor.

Dört kuşaktan denizci çocuğu olan E.Kora. Nejat Serim, belirlenen hattın güneyine indiklerini kabul ettiği gemi komutanlarının Kocatepe'de Bnb. Güven Erkaya, Mareşal Çakmak'da Atilla Erkan ve Adatepe'de de Işık Biren olduğunu söylüyor. (Harp sahası ilan edilen) Baf'a doğru ilerleyen bir konvoyun Deniz Karakol Uçakları tarafından da tespit edildiğini doğruluyor. Ancak gemi komutanlarının neden hattın güneyine indiklerini bilmiyor. 20 Temmuz günü saat 15:03, 18:00 ve 19:20'de gerçekleşen üç ayrı taarruzda, gemilerimizin de kendi uçaklarımıza ateşle karşılık verdiğini belirtiyor. (Milliyet 14.06.1987 s.5-13 Kocatepe tartışması)

Gemilerimizi bombalayan pilotlarımızdan Zeki Kılıç da Emin Çölaşan'a verdiği röportajda (Sözcü 22.07.2011), Harp Sahası ilan edilen Baf bölgesine dost düşman hiçbir geminin girmesine izin verilmediğini belirtiyor. Üzerinde Türk Bayrağı olan gemilerden kendilerine uçaksavar ateşi açıldığını doğruluyor, roket ve ardından topla taarruza geçerek gemileri vurduklarını belirtiyor. Konuyu üsse döndüklerinde komutanlarına anlattıklarını, ancak yeniden taarruz emri alarak kalktıklarını, vurdukları (sonradan Kocatepe olduğunu öğrendikler) geminin batmak üzere olduğunu diğer yaralı gemilerin ise bölgeden ayrıldığını söylüyor...

"Gemiyi Batıran Subay General Yapıldı" başlıklı yazıda (YeniŞafak 02.08.2011, Abdülkadir Selvi), Kıbrıs Savaşı sırasında kendi savaş gemimizi bombalatıp şehitler vermemize sebep olan Paşa'nın 28 Şubat'ın mimarlarından Güven Erkaya olduğu belirtilerek, benim tayinime yol açan beyanımdan yıllar sonra "Başka ülkede olsa Divan-ı Harp'te yargılarlardı onu, bizde deniz Kuvvetleri Komutanı yaptılar" deniyor.

EK-10'da bahsedilen 7 Haziran 1987 tarihli Milliyet'in kapak haberi (haberin s.5'deki devamı download linkinde) :  

Yukarıda bahsedilen 14 Haziran 1987 tarihli Milliyet'in kapak haberi (haberin s.5 ve s.13'teki devamı download linkinde) :  

Kocatepe'yi bombalayan pilotun Emin Çölaşan'a açıklaması:

EK-10'da bahsedilen 21 Temmuz 2913 tarihli Sözcü'deki Emin Çölaşan'ın "Kocatepe'yi nasıl batırdık?" başlıklı yazısı :  https://www.sozcu.com.tr/2013/yazarlar/emin-colasan/kocatepeyi-nasil-batirdik-339207/

Abdülkadir Selvi'nin 2 Ağustos 2011 tarihli YeniŞafak'taki yazısının başlığı "O fotoğraf" olarak değişmiş:   https://www.yenisafak.com/yazarlar/abdulkadirselvi/o-fotograf-28430  

Güven Erkaya'nın ağzından Kocatepe Muhribi'nin batırılması üzerine hayatta kalan gemicileri İsraillilerin denizden nasıl kurtardığını, 1 Mart 1998 tarihli Hürriyet'te Emin Çölaşan'ın "Bir sohbetin ardından" başlıklı yazısında anlatılıyor:    https://www.hurriyet.com.tr/bir-sohbetin-ardindan-39008142 

Daha sonra Erkaya'nın Yeni Levent'teki Komutan Lojmanları'nda 2000 yılı Şubat ayında anılarını kayıt altına aldırdığı gazeteci Taner Baytok, "Bir Asker, Bir Diplomat, Güven Erkaya Taner Baytok söyleşi" adıyla kitap olarak yayınlıyor:    https://www.habervaktim.com/haber/26767/kocatepe-muhribini-kim-batirdi.html 

Create your website for free! This website was made with Webnode. Create your own for free today! Get started