.

AK Parti dönemindeki SSM bürokrasisi

3 Kasım 2002 tarihinde iktidara gelen AK Parti, iktidarının ilk 1 yılını aşkın sürede SSM'e atama yapmadı. Nihayet 06.02.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan üçlü kararname ile SSM Müsteşarı olarak M.B. atandı. SSM'in 90'lı yıllarda eski çalışanı ve üstelik meslektaşım (elektronik mühendisi) olduğu için M.B. önceden tanıdığımız bir kimseydi. 

M.B.'ın ilk 1 yıllık icraatları, AK Parti'nin millî hedeflerini tehlikeye atacak yanlışlıkları devam ettirdiğini gösteriyordu. Dönemin Savunma Bakanı V.G. dahil AK Parti içinden kuvvetli destek aldığı için kendisiyle girişeceğim bir mücadeleden o gün için (hatta yakın zamana kadar) değil sonuç alabilmem, kendimi anlatabilmem bile mümkün değildi. 

En akıllıca stratejinin, 2006'da Genelkurmay'a suç duyurusu yaptığım icraatları M.B.'ın devam ettirdiğini ayrıntılı analiz ve örnekleriyle resmiyete aksettirmek olduğuna karar verdim. İcraatların sonuçları ortaya çıkmadan bu hassas konuları anlatmaya çalışmak neredeyse imkânsız olduğu için, ileride "ben söylemiştim" demek yerine ilgili kurumlara resmi başvurular yapmanın en akıllıca hareket olacağına düşündüm. O gün için İDKK (İç Denetim Koordinasyon Kurulu) Başkanlığı (Maliye Bakanlığı), Milli Savunma Bakanı, Başbakan ve SAYIŞTAY Başkanlığı seçtiğim kurumlardı. 

Neticede, dönemin SSM Müsteşarı tarafından savunma sanayimizde yapılan bilinçli yanlışlıklar konusunda inceleme yapılmasını istediğim çok ayrıntılı birer dosyayla, Savunma Bakanı'na Nisan 2007 tarihinde ve SAYIŞTAY Başkanlığı'na da Temmuz 2007 tarihinde başvuruda bulundum. SAYIŞTAY'a verdiğim dosyalara son güncellemeleri de Haziran 2009 ve Kasım 2009 tarihli dosyalarla ilave ettim. Arzu ettiğim incelemelerin yapılmaması nedeniyle, Ağustos 2011 tarihinde Cumhurbaşkanına başvurarak "Devlet Denetleme Kurumu"na (DDK) dosyalarımın incelettirilmesi talebinde bulundum. 2011 Aralık ayının son mesai günü Köşk'ten gelen telefonla talebimin işleme konduğu bildirildi. 

Neden SAYIŞTAY'a da dosyalar sundum?

Genelkurmay Başkanlığı'na 21.07.2006'da verdiğim SUÇ DUYURULARI'nı (S.D.) 2005 yılı başında hazırlamaya başlamıştım. AK Parti 03.11.2002 tarihindeki Genel Seçim'i kazanarak iktidara gelmiş ama önceki SSM Müsteşarını ancak 06.02.2004 tarihinde değiştirebilmişti. İktidarının 15nci ayı dolunca değiştirmişti değiştirmesine ama SSM'de önceden uzman olarak çalışmış olan yeni Müsteşar kurumda 2002'den önce kendisine yakın gördüğü bürokratları/teknokratları ya mevcut konumlarında tuttu veya daha önemli pozisyonlara getirdi. Kendi getirdikleri Müsteşar'a güvenen AK Parti de sanki liyakatli olan elemanlara yetki verildi zannıyla 2002 öncesinin 28 Şubat kalıntısı bürokratlara sahip çıktı. Müsteşar 28.03.2014 tarihinde görevden alındığında, siyasi iradenin bu 10 yıllık yanılgısının faturasının ağır olduğu görülecekti. Projelerde yaşanan büyük gecikmelerin sebebi bir türlü anlaşılamamış, kamuoyuna takvimi açıklanan projelerin hepsi de sürüncemede kalmıştı. İşte askerliğini de GES'te (elektronik/ teknik istihbaratta) yapmış SSM'in (SAGEB'in) ilk elektronik mühendisi olarak, kurumda meslektaşım olarak da önceden tanıdığım Müsteşarın AK Parti dönemindeki Şubat 2005'e kadar ilk bir yıllık icraatını gözlemim, 28 Şubat sürecinde savunma sanayimizi peşkeş çeken Genelkurmay'ın 21.07.2006'da S.D. yaptığım sakıncalı icraatlarını düzeltmediğini gösteriyordu. 2005 başında tam anlamıyla yürürlüğe girmiş olan 5018 sayılı yasa bana mükemmel bir fırsat sağladı, çünkü yasa gereği kurumca "2007-2011 STRATEJİK PLAN" yayınlanarak 2006 sonu itibariyle SSM'in fotoğrafı çekilmiş, 5 yıllık Stratejik Amaçlar ve Hedefler belirlenmişti. Ancak 10 yıllık görevi sonunda Müsteşar 27.03.2014 gecesi ayrılırken karşılaşılacak sonuçların ve devam ettirilen oyalamaları mevcut riskler nedeniyle öngörülebilir olduğu kayıt altına almak gerekiyordu. İşte AK Parti döneminde amacıyla, SAYIŞTAY Başkanlığı'na 06.07.2007 tarihinde sunduğum kapsamlı dosyaya 11.06.2009 ve 09.11.2009'da güncel ilaveler sundum. Ancak ne yazık ki AK Parti'de etkili olan siyasilerin "bürokratlarımıza zarar verecek" zannıyla aldığı koruma kalkanları, dosyalarımın amacına ulaşmasını engellemiş ve ülkemiz zararına olan usulsüzlükler, fark edilip nedenleri araştırılana ve gerekli tedbirler alınana kadar aynen devam etmiştir.

Aynen Genelkurmay'a verdiğim SUÇ DUYURULARI'nda yaptığım gibi, SAYIŞTAY'a verdiğim dosyalar konusunda da ilgili makamlar ayrıca bilgilendirilmiştir (...)

Create your website for free! This website was made with Webnode. Create your own for free today! Get started