Komutanlar SSM'in (SAGEB) kurulmasından neden rahatsızdı?
Daha ismi SAGEB olduğu dönemden başlayarak askerlerin Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile ilişkisi, ülkemizde savunma sanayii altyapısının sivilde gelişmesine karşı müdahale tarzındaydı. Çünkü tabanca ve telsiz gibi başlangıç seviyede askeri üretimleri dahi ülkemiz sivil sanayisine yasaklayan askerler, sadece kendi kontrollerinde olan yani karar, yönetim ve denetim organlarında muvazzaf ve emekli askerlerin bulunduğu TSK Vakıf Şirketleri, MKE Kurumu ve askeri fabrikalarda (bakım onarım tesisleri üretime izin veriyorlardı. Eğer bu ülkede tank, uçak, helikopter ve askeri gemi üretilecekse bunları ancak askerler yaptırabilirdi.
İlk büyük kırılma, askerlerin tekelinde olan alım/tedarik mekanizmasının SAGEB (SSM) kurularak sivillere devredilmesiyle yaşandı. MSB bütçesi dışında ayrı bir kaynak (SSDF: Savunma Sanayii Destekleme Fonu) oluşturularak, bununla ordumuz ihtiyaçlarını karşılayabilecek sanayinin yurt içinde geliştirilmesi hedeflendi. Sonradan "TSK Güçlendirme Vakfı" (TSKGV) olarak tek çatı altında birleşen Deniz, Hava ve Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakıfları, görünüşte savunma sanayimizin geliştirilmesi amacıyla halkımızın bağışlarıyla toplanan büyük maddi imkanları SSDF fonuna katarak sivillerin eline vermek istemediler. Çünkü ordumuzun ihtiyaçlarını dünya piyasasında mevcut kıyasıya rekabetin olduğu hazır araç ve silahları seçim kararında ve bunları temin uğruna ellerindeki (bütçe içi ve dışı) tüm maddi kaynakları harcama kararında tek yetkili olmak isteyen askerler, SSM'in ülke sanayimizi destekleme ve Ar-Ge projelerini kaynak ve zaman israfı olarak görüyorlardı.
İkinci büyük kırılma da SSM'in sivil kadrosuna askerlerin hakim kılınmasıyla yaşandı. Yurtdışı hazır alım (seçim) ve harcama kararlarında SSM'i tek engel olarak gören askerler, SSM'in üst yönetimine ve kritik projelerine emekli askerleri atayarak hem ortak üretim/ yurtiçi katılım projelerini hazır alıma dönüştürdüler hem de (MSB ve TSKGV kaynakları dışında) SSM'in sonundaki (SSDF) tüm maddi kaynağını da amaçları uğruna kullanma imkanına sahip oldular.
SSM (SAGEB) kurulmadan daha 3 yıl önce tamamladığım askerliğimi, o tarihte doğrudan Genelkurmay Başkanı'na bağlı olan GES Komutanlığı "bilgi işlem" (OBİM) bölümünde elektronik/yazılım Asteğmen (07/1982-07/1983) olarak yaptığım için daha SAGEB'e girmeden önce teknik askeri konularda farkındalığım oldukça yüksekti. Üstelik terhis olur olmaz da HAVELSAN imtahanını kazanarak ABD'ye gönderilmiştim. SSM'de kontrolü gittikçe artıran askerlerin ülkemiz savunma sanayii aleyhine uygulamalarından duyduğum rahatsızlığı ilk olarak daha 28 Şubat sürecinin yavaştan hissedilmeye başlandığı günlerde, 17.03.1995 tarihinde Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'na (BTKB) vermiş olduğum (Kayıt No: 0357) dilekçede açıkça gündeme getirdim.
İşte o tarihte DPT (Devlet Planlama Teşkilatı''nın aşağı katlarında olan BTBK.lığına başvurum. İlk bir buçuk sayfada yazdıklarım kişisel görülse de mücadeleci kişiliğimi daha başında göstermesi açısından önemli. Yazının yazısından itibaren ise SSM'in içinde bulunduğu duruma ışık tutuyorum:
